Bizim Hayatımız Dizi
Perihan Abla dizisini hatırlar mısınız? Kuzguncuk’taki bir mahallede komşular arasındaki ilişkileri anlatırdı. Çok sevilmişti. Sonrasında mahalle dizileri çoğaldı. Bazları çok sevildi ama ilk örnek Perihan Abla’yı suya atılan bir taş olarak düşünün.
Bu taş suya değdikten sonra gündelik hayatta olanlar o temas noktasından yayılmaya başlayan, giderek genişleyen halkalara benziyor. Diziler hayatımızın orta yerine on yıllar önce düştü ve etkiledikleri alan her geçen gün genişleyerek bugünkü halini aldı. Sanki bizim hayatımız dizi sözü gerçek oldu.
Sıla Tokası Dadı Bornozu
Satıldığı Arap ülkelerinde bir fenomen haline gelen ve Nur adıyla gösterilen Gümüş dizisinin çekildiği Abut yalısı müze gibi ziyaretçilere açıldı. Kapadokya bölgesi Asmalı Konak turizmi ile daha çok tanındı. Turizm şirketleri Muhteşem Yüzyıl’dan sonra Parga’lı İbrahim’in doğum yeri Parga’ya turlar düzenlediler ve Parga’lının Fındıklı’da olduğu tahmin edilen kabrini ziyaret edenler çoğaldı.
Ünlü Gladyatör filmini takiben Roma’da o dönem kostümleriyle fotoğraf çektirmenin moda olması gibi bizde de Osmanlı kostümleri giyip saraylı gibi görünme modası yayıldı. Sıla tokası ve Dadı bornozu ile başlayan başka bir akım Hürrem Sultan kaşıklarını ve Bihter çizmelerini semt pazarlarına taşıdı. Umutsuz Ev Kadınlarının elbiseleri ünlü mağazalarda satışa sunuldu. Bizim hayatımız dizi diyerek bütün bunları takip edenler arasında yüksek okul mezunu olanlar çoğunlukta. Dizilerin günlük yaşama etkileri hakkında sosyoloji tezleri hazırlanabilir.